KURUTULMUŞ Sebzeyi Kullan, Hormonu Unut!


Anadolu insanının yıllardan beri mutfağından eksik etmediği, dargelirlinin sofralarının baş yemeği olan kurutulmuş sebze ve meyveler seralarda üretilen taze hormonlu ürünlerin yerini almaya başladı.

Buzdolabının olmadığı dönemlerde uzun kış ayları için hasat döneminde balkonlarda kurutulan patlıcan, biber, kabak, bamya, fasulye ve domatesler, artık marketlerde, çarşı pazarda ve özellikle de baharatçılarda tüketiciye sunulmaya başlandı. Bir zamanlar dar gelirli fakir fukaranın yiyeceği olarak görülen kurutulmuş ürünler artık sağlıklı beslenme bilinci oluşmuş üst düzey gelir seviyesine sahip kişilerce de büyük rağbet görüyor. Halkın 'Almancı ' olarak adlandırdığı gurbetçiler bile organik olarak gördüğü bu yiyecekleri arabaların bagajlarına koyup gurbete azık olarak götürüyor.

Aydın Nazilli 'de her yıl 200 ton patlıcan, biber ve domates gibi sebzeleri kurutarak toptan satan Abdullah Karaefe, kurutulmuş sebzelerin, tamamen doğal, hormonsuz olduğu için tercih edildiğini savunuyor. Yazın özellikle temmuz ve ağustos aylarında tarladan toplanan sebzelerin kurutulduğunu belirten Karaefe, 'Kurutulmuş sebzeler kışın seralarda üretilen hormonlu yiyeceklerden daha lezzetli.  Kurutulmuş sebzelere ilgi her geçen yıl artıyor.' dedi.

Denizli 'nin tarihî Kaleiçi çarşısında kurutulmuş sebze satan Raziye Yaman'ın düşünceleri de Karaefe'ninkinden farklı değil: 'Kurutulmuş bir dizide 45-50  tane patlıcan var. Son yıllarda Almancılar çok ilgi gösteriyor. Artık şehir içerisinde apartmanlarda kurutma işini yapamayan ev kadınları da kurutulmuş sebzelere ilgi göstermeye başladı.'

Tatilini geçirmek için Almanya 'dan Türkiye 'ye gelen Hüseyin Oluç, kurutulmuş sebze ve meyvelerin tadını seralarda üretilen sebzelerde bulamadığını söylüyor. Türkiye 'ye her geldiğinde bir bavul dolusu kurutulmuş dolmalık patlıcan ve biber doldurduğunu anlatan Oluç , 'Almanya 'da son zamanlarda Türk marketlerinin yaygınlaşmasıyla kurutulmuş yiyecekler çoğaldı.  Yanımızda götürdüğümüz bir bavul kuru patlıcan ve dolmalık biber bize bir yıl yetiyor. Önceleri Almanlar bu kurutulmuş yiyecek kültürüne tuhaf bakıyordu. Son yıllarda onlar da bunun kıymetini anladı. Artık onlar da bize sipariş veriyor.' diyerek Anadolu 'nun fakir gıdasının Alman sofralarına nasıl girdiğini anlatıyor.

Zaman Gazetesi / Pazar eki